Duyuru: Ramazan 2015 Genel Sohbet Konusu

Sponsorlu Bağlantılar

Doğuş Pertez

Doğuş Pertez

Admin
    Konu Sahibi
Duyuru: Ramazan 2015 Genel Sohbet Konusu
Bu bölümde ramazan ayı ile ilgili dualar, hadisler, bilgiler, namaz vakitleri, yapılması veya yapılmaması gereken bilgileri paylaşabilirsiniz.

Hayırlı Uğurlu Olsun!:bigstar:
 
  • Beğen
Tepkiler: B.A.R.O.N, Nextman ve ungood20


Reşwan

Reşwan

Emekli Yönetici
Hazreti Ebu Hureyre (radıyallahü anh), Rasülullah (sallallâhü aleyhi vesellem) Efendimiz’in şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir:

“Kim, faziletine inanarak ve karşılığını yalnızca Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.”

(Buhârî, Îmân, 28, Savm, 6; Müslim, Sıyâm, 203)

“Oruçlu bir kimse yalanı ve yalanla iş yapmayı terk etmezse onun yemesini içmesini terk etmesine ALLAH’ın hiçbir ihtiyacı yoktur.” [Buhari, Savm, 8.]

Bu Ramazan ayının cümle müslümanlara vatanımıza ve milletimeze hayırlara vesile olmasını Allah cc den niyaz ederim.
Ramazan-ı serif-iniz mübarek olsun.
 
  • Beğen
Tepkiler: ca_sus, ErenMSC ve Nextman

selim 46

Üye
RAMAZAN AYINA ÖZEL 10 İBADET

1. ORUÇ TUTMAK

Ramazan ayını oruçlu geçirmek hakkında Efendimiz s.a.v. şöyle buyuruyor:

مَنْ صَامَ رَمَضَانَ إيمَانًا وَاحْتِسَابًا غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ
“Kim Ramazan orucunu tam bir iman ve tam bir ihlasla tutarsa, geçmiş günahları affolur.” Buhari-Müslim

Ramazan orucunu tam bir iman ve tam bir ihlasla tutmanın yolu, diğer sayacağımız ibadetlere de dikkat etmekle olur. Bunun yanında gıybet etmemek, hiç bir Müslüman aleyhinde konuşmamak, hiç bir Müslüman kin ve buğz beslememek ve Allah’a tam bir teslimiyetle mümkün olur.

Bunun yanında, oruç hakkında TV, gazete, medya ve diğer alanlarda oluşturulan süpekülasyonlara(asılsız iddialar) aldırış etmemek ve onları ciddiye almamak da şart.

Şunu da daima aklımızda tutmalıyız: Ramazan ayı dışında hiç bir oruç bu aydaki bir günlük orucun bile yerini tutmaz! O yüzden, mümkün olduğunca Ramazan orucunda fire vermemek için elimizden geleni yapmalıyız. Hayız, nifas ve ağır hastalık gibi özürler elbette müstesnadır.

2. TERAVİH KILMAK
Ramazan gecelerini ihya etme ile ilgili hadisleri alimlerimiz teravih namazına yorumlamışlardır. Bununla ilgili sahih bir hadiste Efendimiz s.a.v. şöyle buyurur:

مَنْ قَامَ رَمَضَانَ إيمَانًا وَاحْتِسَابًا غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ
“Kim Ramazan gecelerini tam bir iman ve tam bir ihlasla ihya ederse, geçmiş günahları affolur.” Buhari-Müslim

Teravih namazı hakkında bir çok şayia (asılsız haber veya söylenti) ortalıkta dolaşıyor. Bunları aldırış etmemeli ve teravih hakkında şunları bilmeliyiz:

a) Teravih namazı Peygamberimizin a.s. bizzat 3-4 gün kıldırıp sonra farz olur endişesi ile bıraktığı bir namazdır.
b) Hz. Ömer r.a. zamanında bu risk ortadan kalktığı için yeniden Müslümanların gündemine alınmıştır. Efendimiz a.s. hulefa-yı raşidinin sünnetini de geçerli saydığından, bu bir sünnettir.
c) Teravih namazı gerçekte 8 rekat olup bazı fakihlerce bazı sahabe uygulamaları esas alınıp 20 rekat kabul edilmiştir. Her iki görüş de doğrudur. Her ne kadar 8 rekat daha kuvvetli olsa da… Bu sebeple, 20 rekat kendisine ağır gelenler, 8 rekat kılıp teravihlerini tamamlayabilirler.
d) Teravrih namazı, cuma namazı gibi cemaatle kılınması şart bir namaz değildir. Bilakis yalnız başına da kılınabilir. Ancak cemaat havası ve sevabı elbet daha fazladır. Hz. Ömer r.a. teravihi yeniden ihyaettiği halde, kendisi cemaatle değil, evinde yalnız kılmıştır.
e) Teravih namazının aslı, teheccüd namazının öne çekilerek Müslümanlara bir ruhsat yoluyla hediyeedilmesidir. Bu yüzden, 8 rekat kılınması, yalnız kılınması ve gecenin geç vaktinde kılınması daha makbuldür.

3. HATİM YAPMAK
Yine sahih hadislerle geldiği üzere, Cibril her sene Ramazan ayında Peygamberimize a.s. gelip onunla mukabele okur ve bir hatim yapardı. Son senesinde iki hatim yapmışlardı.

عَنْ فَاطِمَةَ قَالَتْ : أَسَرَّ إِلَيَّ النَّبِيُّ – صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ – أَنَّ جِبْرِيلَ كَانَ يُعَارِضُنِي بِالْقُرْآنِ وَإِنَّهُ عَارَضَنِي الْعَامَ مَرَّتَيْنِ, وَلا أُرَاهُ إِلا حَضَرَ أَجَلِي
‘Hz. Fâtıma r.a. der ki; bana Peygamber s.a.v. “Cibril’in a.s. her yıl kendisiyle Kur’anı bir defa hatmettiğini, ancak bu yıl iki defa hatmettiğini ve bunun manasının da ecelinin geldiği olduğunu” fısıldadı’ Buhari

Kur’an ilk defa Ramazan ayında inmeye başladığı için, ayrıca Peygamberimizin a.s. Cibril ile Kur’anımukabele usûlü okumasından dolayı, Ramazanda bol Kur’an okumak ve en az bir defa hatim etmek sünnettir.

Peygamberimizin a.s. son uygulaması 2 hatim olduğu için, iki hatim yapmalı ve bunlardan birisini tilavet, diğerinin meal hatmi olmasına dikkat etmelidir. Bu konuda asla gevşeklik ve ihmalgöstermemelidir.

4. İTİKAFA GİRMEK
İtikaf Peygamberimizin a.s. en kuvvetli sünnetlerinden birisidir. O kadar ki, bazı alimlere göre, bir belde ahalisi tümden bu sünneti terk ederse günahkar olurlar ve başlarına bir musibet gelmesinden korkulur. Kütüb-ü Sitte’nin tamamının rivayetinde Hz. Aişe r.a. şöyle der:

كَانَ رَسُولُ اللَّهِ يَعْتَكِفُ العَشْرَ ا‘وَاخرَ منْ رَمَضَانَ حتّى تَوفّاهُ اللَّهُ تعالى وَيقُولُ: تَحرَّوْا ليلَةَ القَدْرِ في العَشْرِ ا‘وَاخِرِ منْ رَمَضَانَ ثمّ اعتَكَفَ أزْوَاجُهُ من بعده
‘Rasülüllah s.a.v. vefat edene dek Ramazan ayının son on gününü itikafa girer ve şöyle derdi: “Kadir gecesini Ramazan ayının son on gününde arayın!” Sonra eşleri vefatından sonra itikafa girmeye devam ettiler.’

عَنْ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ كَانَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَعْتَكِفُ فِي كُلِّ رَمَضَانٍ عَشْرَةَ أَيَّامٍ فَلَمَّا كَانَ الْعَامُ الَّذِي قُبِضَ فِيهِ اعْتَكَفَ عِشْرِينَ يَوْمًا
Ebu Hureyre r.a. şöyle der: ‘Peygamber s.a.v. her Ramazan ayında on gün itikafa girerdi. Vefat edeceği sene yirmi günlüğüne itikafa girmişti.’ Buhari

İtikafın faydalarını saymaya kalkmak bile abes olur. Bir Müslümanın her sene gireceği on günlük itikaflarla bir yıllık enerji elde edeceğini bilmek bile tek başına yeterli olur. Bunu ancak tadan bilir. Keza eski ümmetlerde (örneğin Hz. Musa’nın a.s. 40 günlük itikafı) de süregelen 40 günlük itikafın, bu ümmet içinde de sufiler tarafından Erbain veya Çile adı altında sürdürüldüğünü, ancak hakkıyla ifaedilen bir itikafın bunu karşıladığını da bilmek gerek. İtikaf ile ilgili meseleler İhyâu Ulum-id Din ve fıkıh kitaplarından okunmalı.

5. CEMAATE DEVAM ETMEK

6. DUA ETMEK
Biz başlığı dua etmek koyduk ama aslında Kadir gecesini de kastettik. Ramazan ayını bu kadar değerli kılan en önemli sebeplerin başında, bu ay içinde Kadir gecesinin olmasıdır. Kadir gecesini bu kadar değerli kılan da bu gecede Kur’an’ın indirilmiş olmasıdır. Efendimiz s.a.v. bu geceyi değerlendirme konusunda şöyle buyurur:

مَنْ قَامَ لَيْلَةَ الْقَدْرِ إِيمَانًا وَاحْتِسَابًا غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ
“Kim Kadir gecesini tam bir iman ve tam bir ihlas ile ihya ederse, geçmiş günahlarının tümü affolur.” Buhari

Bu geceyi nasıl ihya etmesi gerektiğini soran annemiz Hz. Aişe r.a. validemize Efendimiz şu duayı okumasını tavsiyede bulunuyor:

اللَّهُمَّ إِنَّكَ عَفُوٌّ تُحِبُّ الْعَفْوَ فَاعْفُ عَنِّي
“Allahım! Sen çok affedicisin, affı da seversin, öyleyse beni de affet!” Buhari

Bu duada dikkat etmemiz gereken, yaygın bir hata olan كَرِيمٌ kelimesini عَفُوٌّ kelimesinden sonra ilave etmektir. Her ne kadar bu fazlalık Tirmizi’de geçse de muhaddis alimlerimiz, bu ilavenin istinsah hatası olduğunu tespit etmişlerdir. Bu yüzden dikkat etmelidir. Çünkü ibadetlerde fazlalık ve eksiklik kabul edilmez, bid’attir.

Bu ayda Peygamberimizin a.s. odaklandığı ve artırdığı ibadetlerden birisi de duadır. Kadir gecesine özelibadet için bile belirli bir namaz değil, kısa bir duanın tekrarını tavsiye etmesi şayanı dikkattir. Çünküdua, tüm ibadetlerin özüdür. Bu hadis-i şerifle de teyit edilmiştir.

7. İFTAR ETTİRMEK

8. SAHURA KALKMAK

9. İFTARDA ACELE ETMEK

10. SADAKA VERMEK
Başta sadaka-i fıtır mevcut elbette. Ancak zekat ve sadaka-i fıtırla yetinmemek şart. Çünkü bizim Peygamberimiz s.a.v. insanların en cömerti idi. En cömert olduğu zaman ise Ramazan ayı idi. Onun bu sünnetine uymak bize ümmeti olarak bir görev.

كَانَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَجْوَدَ النَّاسِ بِالْخَيْرِ وَأَجْوَدُ مَا يَكُونُ فِي شَهْرِ رَمَضَانَ
‘Peygamber s.a.v. insanların hayırda en cömerti idi. En cömert olduğu zaman ise Ramazan ayı idi.’ Buhari İbni Abbas’tan r.a.

Bu zekat, sadaka, infak veya hediye şeklinde olabilir. Vermekten ve verdiğimizde kazancımızın eksilmesinden korkmadan vermeliyiz. Kimse infak ettiği için asla fakir ve muhtaç duruma düşmemiştir. Bu asırlardır böyle olmuştur, bundan sonra da böyle olacaktır. Çünkü Rabbimiz infaklarımızsigortalamış ve şöyle buyurmuştur:


“De ki: şüphesiz Rabbim kullarından dilediği kimse için rızkını genişletir veya daraltır. Her ne infak etseniz, Allah yerini hemen doldurur. O, rızık verenlerin en hayırlısıdır.” Sebe suresi
 
  • Beğen
Tepkiler: OnurYurdakul, Halit O., ErenMSC ve 1 kişi daha
Nextman

Nextman

Emekli Yönetici
Herkese hayırlı Ramazanlar @Reşwan hortlatmadınız dimi konuyu :sirit:
 
Halit O.

Halit O.

Emekli Yönetici
RAMAZAN AYINA ÖZEL 10 İBADET

1. ORUÇ TUTMAK

Ramazan ayını oruçlu geçirmek hakkında Efendimiz s.a.v. şöyle buyuruyor:

مَنْ صَامَ رَمَضَانَ إيمَانًا وَاحْتِسَابًا غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ
“Kim Ramazan orucunu tam bir iman ve tam bir ihlasla tutarsa, geçmiş günahları affolur.” Buhari-Müslim

Ramazan orucunu tam bir iman ve tam bir ihlasla tutmanın yolu, diğer sayacağımız ibadetlere de dikkat etmekle olur. Bunun yanında gıybet etmemek, hiç bir Müslüman aleyhinde konuşmamak, hiç bir Müslüman kin ve buğz beslememek ve Allah’a tam bir teslimiyetle mümkün olur.

Bunun yanında, oruç hakkında TV, gazete, medya ve diğer alanlarda oluşturulan süpekülasyonlara(asılsız iddialar) aldırış etmemek ve onları ciddiye almamak da şart.

Şunu da daima aklımızda tutmalıyız: Ramazan ayı dışında hiç bir oruç bu aydaki bir günlük orucun bile yerini tutmaz! O yüzden, mümkün olduğunca Ramazan orucunda fire vermemek için elimizden geleni yapmalıyız. Hayız, nifas ve ağır hastalık gibi özürler elbette müstesnadır.

2. TERAVİH KILMAK
Ramazan gecelerini ihya etme ile ilgili hadisleri alimlerimiz teravih namazına yorumlamışlardır. Bununla ilgili sahih bir hadiste Efendimiz s.a.v. şöyle buyurur:

مَنْ قَامَ رَمَضَانَ إيمَانًا وَاحْتِسَابًا غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ
“Kim Ramazan gecelerini tam bir iman ve tam bir ihlasla ihya ederse, geçmiş günahları affolur.” Buhari-Müslim

Teravih namazı hakkında bir çok şayia (asılsız haber veya söylenti) ortalıkta dolaşıyor. Bunları aldırış etmemeli ve teravih hakkında şunları bilmeliyiz:

a) Teravih namazı Peygamberimizin a.s. bizzat 3-4 gün kıldırıp sonra farz olur endişesi ile bıraktığı bir namazdır.
b) Hz. Ömer r.a. zamanında bu risk ortadan kalktığı için yeniden Müslümanların gündemine alınmıştır. Efendimiz a.s. hulefa-yı raşidinin sünnetini de geçerli saydığından, bu bir sünnettir.
c) Teravih namazı gerçekte 8 rekat olup bazı fakihlerce bazı sahabe uygulamaları esas alınıp 20 rekat kabul edilmiştir. Her iki görüş de doğrudur. Her ne kadar 8 rekat daha kuvvetli olsa da… Bu sebeple, 20 rekat kendisine ağır gelenler, 8 rekat kılıp teravihlerini tamamlayabilirler.
d) Teravrih namazı, cuma namazı gibi cemaatle kılınması şart bir namaz değildir. Bilakis yalnız başına da kılınabilir. Ancak cemaat havası ve sevabı elbet daha fazladır. Hz. Ömer r.a. teravihi yeniden ihyaettiği halde, kendisi cemaatle değil, evinde yalnız kılmıştır.
e) Teravih namazının aslı, teheccüd namazının öne çekilerek Müslümanlara bir ruhsat yoluyla hediyeedilmesidir. Bu yüzden, 8 rekat kılınması, yalnız kılınması ve gecenin geç vaktinde kılınması daha makbuldür.

3. HATİM YAPMAK
Yine sahih hadislerle geldiği üzere, Cibril her sene Ramazan ayında Peygamberimize a.s. gelip onunla mukabele okur ve bir hatim yapardı. Son senesinde iki hatim yapmışlardı.

عَنْ فَاطِمَةَ قَالَتْ : أَسَرَّ إِلَيَّ النَّبِيُّ – صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ – أَنَّ جِبْرِيلَ كَانَ يُعَارِضُنِي بِالْقُرْآنِ وَإِنَّهُ عَارَضَنِي الْعَامَ مَرَّتَيْنِ, وَلا أُرَاهُ إِلا حَضَرَ أَجَلِي
‘Hz. Fâtıma r.a. der ki; bana Peygamber s.a.v. “Cibril’in a.s. her yıl kendisiyle Kur’anı bir defa hatmettiğini, ancak bu yıl iki defa hatmettiğini ve bunun manasının da ecelinin geldiği olduğunu” fısıldadı’ Buhari

Kur’an ilk defa Ramazan ayında inmeye başladığı için, ayrıca Peygamberimizin a.s. Cibril ile Kur’anımukabele usûlü okumasından dolayı, Ramazanda bol Kur’an okumak ve en az bir defa hatim etmek sünnettir.

Peygamberimizin a.s. son uygulaması 2 hatim olduğu için, iki hatim yapmalı ve bunlardan birisini tilavet, diğerinin meal hatmi olmasına dikkat etmelidir. Bu konuda asla gevşeklik ve ihmalgöstermemelidir.

4. İTİKAFA GİRMEK
İtikaf Peygamberimizin a.s. en kuvvetli sünnetlerinden birisidir. O kadar ki, bazı alimlere göre, bir belde ahalisi tümden bu sünneti terk ederse günahkar olurlar ve başlarına bir musibet gelmesinden korkulur. Kütüb-ü Sitte’nin tamamının rivayetinde Hz. Aişe r.a. şöyle der:

كَانَ رَسُولُ اللَّهِ يَعْتَكِفُ العَشْرَ ا‘وَاخرَ منْ رَمَضَانَ حتّى تَوفّاهُ اللَّهُ تعالى وَيقُولُ: تَحرَّوْا ليلَةَ القَدْرِ في العَشْرِ ا‘وَاخِرِ منْ رَمَضَانَ ثمّ اعتَكَفَ أزْوَاجُهُ من بعده
‘Rasülüllah s.a.v. vefat edene dek Ramazan ayının son on gününü itikafa girer ve şöyle derdi: “Kadir gecesini Ramazan ayının son on gününde arayın!” Sonra eşleri vefatından sonra itikafa girmeye devam ettiler.’

عَنْ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ كَانَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَعْتَكِفُ فِي كُلِّ رَمَضَانٍ عَشْرَةَ أَيَّامٍ فَلَمَّا كَانَ الْعَامُ الَّذِي قُبِضَ فِيهِ اعْتَكَفَ عِشْرِينَ يَوْمًا
Ebu Hureyre r.a. şöyle der: ‘Peygamber s.a.v. her Ramazan ayında on gün itikafa girerdi. Vefat edeceği sene yirmi günlüğüne itikafa girmişti.’ Buhari

İtikafın faydalarını saymaya kalkmak bile abes olur. Bir Müslümanın her sene gireceği on günlük itikaflarla bir yıllık enerji elde edeceğini bilmek bile tek başına yeterli olur. Bunu ancak tadan bilir. Keza eski ümmetlerde (örneğin Hz. Musa’nın a.s. 40 günlük itikafı) de süregelen 40 günlük itikafın, bu ümmet içinde de sufiler tarafından Erbain veya Çile adı altında sürdürüldüğünü, ancak hakkıyla ifaedilen bir itikafın bunu karşıladığını da bilmek gerek. İtikaf ile ilgili meseleler İhyâu Ulum-id Din ve fıkıh kitaplarından okunmalı.

5. CEMAATE DEVAM ETMEK

6. DUA ETMEK
Biz başlığı dua etmek koyduk ama aslında Kadir gecesini de kastettik. Ramazan ayını bu kadar değerli kılan en önemli sebeplerin başında, bu ay içinde Kadir gecesinin olmasıdır. Kadir gecesini bu kadar değerli kılan da bu gecede Kur’an’ın indirilmiş olmasıdır. Efendimiz s.a.v. bu geceyi değerlendirme konusunda şöyle buyurur:

مَنْ قَامَ لَيْلَةَ الْقَدْرِ إِيمَانًا وَاحْتِسَابًا غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ
“Kim Kadir gecesini tam bir iman ve tam bir ihlas ile ihya ederse, geçmiş günahlarının tümü affolur.” Buhari

Bu geceyi nasıl ihya etmesi gerektiğini soran annemiz Hz. Aişe r.a. validemize Efendimiz şu duayı okumasını tavsiyede bulunuyor:

اللَّهُمَّ إِنَّكَ عَفُوٌّ تُحِبُّ الْعَفْوَ فَاعْفُ عَنِّي
“Allahım! Sen çok affedicisin, affı da seversin, öyleyse beni de affet!” Buhari

Bu duada dikkat etmemiz gereken, yaygın bir hata olan كَرِيمٌ kelimesini عَفُوٌّ kelimesinden sonra ilave etmektir. Her ne kadar bu fazlalık Tirmizi’de geçse de muhaddis alimlerimiz, bu ilavenin istinsah hatası olduğunu tespit etmişlerdir. Bu yüzden dikkat etmelidir. Çünkü ibadetlerde fazlalık ve eksiklik kabul edilmez, bid’attir.

Bu ayda Peygamberimizin a.s. odaklandığı ve artırdığı ibadetlerden birisi de duadır. Kadir gecesine özelibadet için bile belirli bir namaz değil, kısa bir duanın tekrarını tavsiye etmesi şayanı dikkattir. Çünküdua, tüm ibadetlerin özüdür. Bu hadis-i şerifle de teyit edilmiştir.

7. İFTAR ETTİRMEK

8. SAHURA KALKMAK

9. İFTARDA ACELE ETMEK

10. SADAKA VERMEK
Başta sadaka-i fıtır mevcut elbette. Ancak zekat ve sadaka-i fıtırla yetinmemek şart. Çünkü bizim Peygamberimiz s.a.v. insanların en cömerti idi. En cömert olduğu zaman ise Ramazan ayı idi. Onun bu sünnetine uymak bize ümmeti olarak bir görev.

كَانَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَجْوَدَ النَّاسِ بِالْخَيْرِ وَأَجْوَدُ مَا يَكُونُ فِي شَهْرِ رَمَضَانَ
‘Peygamber s.a.v. insanların hayırda en cömerti idi. En cömert olduğu zaman ise Ramazan ayı idi.’ Buhari İbni Abbas’tan r.a.

Bu zekat, sadaka, infak veya hediye şeklinde olabilir. Vermekten ve verdiğimizde kazancımızın eksilmesinden korkmadan vermeliyiz. Kimse infak ettiği için asla fakir ve muhtaç duruma düşmemiştir. Bu asırlardır böyle olmuştur, bundan sonra da böyle olacaktır. Çünkü Rabbimiz infaklarımızsigortalamış ve şöyle buyurmuştur:


“De ki: şüphesiz Rabbim kullarından dilediği kimse için rızkını genişletir veya daraltır. Her ne infak etseniz, Allah yerini hemen doldurur. O, rızık verenlerin en hayırlısıdır.” Sebe suresi
hocam 4.maddenin basligini düzeltir misin ittifak degil itikaf olacak :)
 
KinG Tornado

KinG Tornado

Üye
Öncelikle Tüm İslam Aleminin Ramazan-ı Şerifi Kutlu Ve Bereketli Olsun Şunu Belirtmek İsterimki Artık Eskisi Gibi Dışarıda Veya Birilerinin Karşısında, Karşıdaki Taraf Oruçlu Olduğu Halde Yemek Yiyip Ve İçmesi En Sevmediğim Dışladığım Bir Husus Ancak Sağlığı Yerinde Olmayanlarda Var Olanlarda Var Bu Gibi Durumlarda Millete Görünmeden Yapabilmesidir Diyeceğim Oki Eskiden Yapılmayan Davranışlar Günümüzde Yapılmaktadır Lütfen Bu Davranışlardan Kaçınalım Değerli Müminler
 
  • Beğen
Tepkiler: OnurYurdakul
Reşwan

Reşwan

Emekli Yönetici
Ekli resimleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
Ekli resimleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
Ya RABBİ bu RAMAZAN ayını sağlıkla sıhhatle bol ve bereketli hayır ile, huzur ve iman ile eksiksiz orucumuzu tutarak geçirmeyi cümle müslümanlara nasip eyle, yardım eyle, tutmak isteyip tutamayan kullarına şifalar ver, iş imkanlarından dolayı güçlük çekenlere güç kuvvet ihsan eyle, tutupta orucunu sadece bir yudum suyla açan kullarına bol rızıklar nasip eyle. Bizleri zorluklarla sınama, orucumuzu hakkı ile tutmayı nasip et, ALLAH'ım Amin
 

Ekli dosyalar

  • Beğen
Tepkiler: OnurYurdakul, BLasTeaR, Eduardo58 ve 2 diğerleri
OnurYurdakul

OnurYurdakul

Üye
18 saat sıkıntı Allah çalışanlara yardım etsin yaşası. Ygs :D
 
mürteza16

mürteza16

Üye
Bizi Ramazan'a kavuşturan ve bizlere güzellikler bahşeden yüce Rabbimize hamd olsun. Ramazan-ı Şerif hayırlı olsun.
 
  • Beğen
Tepkiler: BLasTeaR ve Karavelaa

Karavelaa

Üye
 
  • Beğen
Tepkiler: BLasTeaR ve mürteza16
KingDroid

KingDroid

Üye
herkesin ramazan ayı hayırlı uğurlu olsun
tuttuğunuz oruçlar kabul olsun
AMİN :ehe
 
  • Beğen
Tepkiler: BLasTeaR
BLasTeaR

BLasTeaR

Üye
Açılışı yaptık, başlangıçlar sonuçların tecelli yeridir.. Rahmet ile başlayan Ramazan ayının kurtuluş ile tecelli bulmasını temenni etmesi dileğiyle, selam ve dua ile hayırlı bir Ramazan ayı geçiririz inşallah..
 
  • Beğen
Tepkiler: KingDroid
mtrhsts

mtrhsts

Üye
Ramazan-ı Şerifteki savm, İslâmiyetin erkân-ı hamsesinin birincilerindendir. Hem şeair-i İslâmiyenin a'zamlarındandır.
İşte Ramazan-ı Şerifteki orucun çok hikmetleri; hem Cenab-ı Hakk'ın rububiyetine, hem insanın hayat-ı içtimaiyesine, hem hayat-ı şahsiyesine, hem nefsin terbiyesine, hem niam-ı İlahiyenin şükrüne bakar hikmetleri var. Cenab-ı Hakk'ın rububiyeti noktasında orucun çok hikmetlerinden bir hikmeti şudur ki:
Cenab-ı Hak zemin yüzünü bir sofra-i nimet suretinde halkettiği ve bütün enva'-ı nimeti o sofrada
ﻣِﻦْ ﺣَﻴْﺚُ ﻻ‌َ
ﻳَﺤْﺘَﺴِﺐُ
bir tarzda o sofraya dizdiği cihetle, kemal-i rububiyetini ve rahmaniyet ve rahîmiyetini o vaziyetle ifade ediyor. İnsanlar gaflet perdesi altında ve esbab dairesinde o vaziyetin ifade ettiği hakikatı tam göremiyor, bazan unutuyor. Ramazan-ı Şerifte ise, ehl-i iman birden muntazam bir ordu hükmüne geçer. Sultan-ı Ezelî'nin ziyafetine davet edilmiş bir surette akşama yakın "Buyurunuz" emrini bekliyorlar gibi bir tavr-ı ubudiyetkârane göstermeleri, o şefkatli ve haşmetli ve külliyetli rahmaniyete karşı, vüs'atli ve azametli ve intizamlı bir ubudiyetle mukabele ediyorlar. Acaba böyle ulvî ubudiyete ve şeref-i keramete iştirak etmeyen insanlar insan ismine lâyık mıdırlar?
 
  • Beğen
Tepkiler: BLasTeaR
mtrhsts

mtrhsts

Üye
İKİNCİ NÜKTE:
Ramazan-ı Mübareğin savmı, Cenab-ı Hakk'ın nimetlerinin şükrüne baktığı cihetle, çok hikmetlerinden bir hikmeti şudur ki: Birinci Söz'de denildiği gibi, bir padişahın matbahından bir tablacının getirdiği taamlar bir fiat ister. Tablacıya bahşiş verildiği halde, çok kıymetdar olan o nimetleri kıymetsiz zannedip onu in'am edeni tanımamak nihayet derecede bir belâhet olduğu gibi, Cenab-ı Hak hadsiz enva'-ı nimetini nev'-i beşere zemin yüzünde neşretmiş. Ona mukabil, o nimetlerin fiatı olarak, şükür istiyor. O nimetlerin zahirî esbabı ve ashabı, tablacı hükmündedirler. O tablacılara bir fiat veriyoruz, onlara minnetdar oluyoruz; hattâ müstehak olmadıkları pek çok fazla hürmet ve teşekkürü ediyoruz. Halbuki Mün'im-i Hakikî, o esbabdan hadsiz derecede o nimet vasıtasıyla şükre lâyıktır. İşte ona teşekkür etmek; o nimetleri doğrudan doğruya ondan bilmek, o nimetlerin kıymetini takdir etmek ve o nimetlere kendi ihtiyacını hissetmekle olur.
İşte Ramazan-ı Şerif'teki oruç, hakikî ve hâlis, azametli ve umumî bir şükrün anahtarıdır. Çünki sair vakitlerde mecburiyet tahtında olmayan insanların çoğu, hakikî açlık hissetmedikleri zaman, çok nimetlerin kıymetini derk edemiyor. Kuru bir parça ekmek, tok olan adamlara, hususan zengin olsa, ondaki derece-i nimet anlaşılmıyor. Halbuki iftar vaktinde o kuru ekmek, bir mü'minin nazarında çok kıymetdar bir nimet-i İlahiye olduğuna kuvve-i zaikası şehadet eder. Padişahtan tâ en fukaraya kadar herkes, Ramazan-ı Şerifte o nimetlerin kıymetlerini anlamakla bir şükr-ü manevîye mazhar olur. Hem gündüzdeki yemekten memnuiyeti cihetiyle; "O nimetler benim mülküm değil. Ben bunların tenavülünde hür değilim; demek başkasının malıdır ve in'amıdır. Onun emrini bekliyorum." diye nimeti nimet bilir; bir şükr-ü manevî eder. İşte bu suretle oruç, çok cihetlerle hakikî vazife-i insaniye olan şükrün anahtarı hükmüne geçer.

Ramazan - 6
 
  • Beğen
Tepkiler: BLasTeaR
mürteza16

mürteza16

Üye
 


Üst Alt