alevilik nedir?

Sponsorlu Bağlantılar

ChavRash

ChavRash

Emekli Yönetici
camiye gelen kimseye sen alevi misin sünni misin diye sormaya haya ederim
çünkü onlar cenazelerini camiye getirmiyorki dirileri gelsin
cenazesini cem evlerinden kaldıranları ben müslüman olarak kabul edemem

Kimin müslüman olup olmadığına sen karar veremezsin. Cenazeler illaha Cami'lerden kaldırılacak diye bir şey yoktur. Buna da siz karar veremezsiniz. Bu konuda sizin bir büyük gençleri yönlendirmeniz gerekirken gençlerin sizi yönlendirmesi gerekiyor. Ancak hâlâ Kuran-ı Kerim'in ve hz. Muhammed'in buyruklarına karşı geliyorsunuz.. Bu biraz zor olur.

Cemevleri ile Cami'den kaldırılmış bir cenazenin ne farkı var? Cemevi'nde de saf tutulmakta Cami'de de ..

Hz. Muhammed ilk Cami'yi yaptırdığında tek ibadet yerinin Cami olmadığını açıkça belirtmiştir. Siz Hz. Muhammed'in buyruklarından bir haberseniz Kuran-ı Kerim'den bir hayli habersiz olmanız çok normal.

Aile tarafım Hacıbektaş'lı olduğu için oraya ziyaretlerimizde aleviler hakkında birinci kaynaktan veriler almış biri olarak bu veriler kesinlikle doğrudur. :oke:

Cami'ye giden vardır gitmeyen vardır. Ben Alevi'yim ve Cami'ye gitmişliğim vardır. Demek ki verileriniz kesinlikle yanlış. Büyük söz konuşma.
 


NeedLeFLuff

NeedLeFLuff

Üye
Yine tekrarlıyorum.Alevilik hakkında yeterince bilgisi olmayan yorum yaparsa çok saçma düşer.

Burdan birinci ağızdan konuşuyoruz.Aleviyim benimde Hasan gibi camiye gitmişliğim vardır.

İbadetin sadece camide yapılacağını iddia edenler oruçlarınıdamı camide tutuyorlar acaba ?

İslamiyette Allah uğruna yapılan herşey Allah ın kulu olduğumuzu belli etmek için yaptığımız herşey ibadettir.

Örneğin yolda yürürkken başka birinin ayağına batmasın diye kaldırıp tehlikesiz biryere koyduğunuz bir cam parçası yüzeysel bakıldığında sadece yer değiştirmiştir ama bu olayı gerçekleştiren insan Allah ın yarattığına değer verip zarar görmesini engellediği için ibadet yapmıştır.
 
ChavRash

ChavRash

Emekli Yönetici
Ayrıca bkz:

Yukarda adresini verdiğim sitede buyruklarını bilmediğiniz Kuran-ı Kerim'in Türkçe meali var. Belki gerçekleri bilmek istersiniz diye.

Özellikle hasisa siz bakınız. Cami'ye gitmeyeni müslümandan saymam diyecek kadar görüşe sahip iseniz. O sitede Kuran-ı Kerim'de kimin Müslüman olup olamayacağı ve buna kimin karar vereceği açık şekilde belirtildiğini de sindirecek bir görüşünüz vardır her halde. Üstünüze aldığınız günahın ne kadar büyük olduğunu öğrenebilirsiniz.
 
hasisa

hasisa

Üye
arkadaşlar ben kimin müslüman olduğunu tartışmıyorum sadece diyorumki alevilik bir mezhep değildir diyorum siz neler diyorsunuztabiki herkesin ibadeti kendine senin dinin sana benim dinim bana
 
hasisa

hasisa

Üye
ayrıca şu dinler arası diyalog yapıyorlarya ne dinleri ya bir tek din vardır oda islamiyet gerisi boş
 
ChavRash

ChavRash

Emekli Yönetici
arkadaşlar ben kimin müslüman olduğunu tartışmıyorum sadece diyorumki alevilik bir mezhep değildir diyorum siz neler diyorsunuztabiki herkesin ibadeti kendine senin dinin sana benim dinim bana

Madem kimin müslüman olduğunu tartışmıyorsunuz da neden yukardaki mesajları yazdınız? Yukarıdaki mesajınızda resmen Alevi'lerin cenazelerini Cami'den kaldırmadıkları için Alevi'lere müslüman demem demiştiniz.

"Oruç başıma vurdu, özür dilerim." derseniz anlayışla da karşılarız. Biz de biliyoruz Oruç'un insana etkilerini.
 
hasisa

hasisa

Üye
kardeşim oruç başıma falan vurmadı kimseyede özür borcum yok
adamlar aleviliği bir din olarak lanse ediyorlar ben buna kızıyorum
 
ChavRash

ChavRash

Emekli Yönetici
Töğbe haşa!
 
:::burak:::

:::burak:::

Üye
    Konu Sahibi
arkadaşlar ben konuyu alevilik hakkında soru almak için açtım demekki hiç kimse bu konuya yabancı degil fakat bazı arkadaşları yaptığı yorumdan dolayı yargılamayın çok yanlış çünkü konu yavaş yavaş kopuyor
hasisa bence sende bişeyler anlatmaya çalışıyosan bizimle açıkça paylas yok adamlar diyo yok sunlar diyo dersen kimseye hiç bişey anlatamasın
 
hasisa

hasisa

Üye
açıkçası bu konuda burada kimse kimseye bir şey anlatamaz bizimki iş olsun :sn::sn: :sn:
 

UndeRqRo.uNd

Üye
ChavRash

ChavRash

Emekli Yönetici
Size bunları söyleyen Hacı Bektaş inancına sahip olanlara sorun bakalım; Hacı Bektaş'ın Cami'de ne işi varmış ve oraya neden gidermiş?
 
ChavRash

ChavRash

Emekli Yönetici
Alevi toplumunun Din kitabı da her Müslümanın olduğu gibi Kuran'dır. Alevilerle Sünnileri bu konuda ayıran tek şey, Kuran'dan ne anlaşıldığı üzerinedir. Aleviler Kuran'ı 7. yüzyılla sınırlı bir kitap olarak değil, bütün insanlara doğru yolu gösterebilecek bir kılavuz olarak görürler. Sünni anlayışta Kuran, emirler, yasaklar, cezalarla dolu bir kutsal kitap gibi sunulur. Alevi anlayışta Kuran ise kişinin gerçeğe ulaşmasında bir kılavuzdur. Kuran, insanoğlunun bilgi birikiminin o dönemdeki bir sonucudur. Kaynağı ilahidir ama Hazreti Muhammed'in aklı, bilinci, duyguları ile ilişkili olarak insanlığa sunulmuştur.

Alevi inancına göre, Kuran'ın görünür (şekli) anlamının ötesinde, bir de iç anlamı vardır. Asıl önemli olan işte bu özdür. Bu öz, insanlığa verilen genel ve olumlu bir mesajdır.

Canlı Kuran

Bilindiği gibi Hazreti Ali, devlet başkanı olunca Şam Valisi Muaviye ona karşı isyan etmişti. Yenileceğini anlayan Muaviye, Kuran yapraklarını mızrakların ucuna takıp Ali askerlerine karşı uzatmış, 'Aramızda Kuran hakem olsun' demişlerdi. Hazreti Ali bu hile karşısında askerlerine dedi ki:

'Ey insanlar! Biliniz ki bu bir oyundur, inanmayın. Eğer Kuran'a saygı duyacaksanız, biliniz ki Kuran, mızrakların ucundaki sayfalar değildir. Bakın, ben burada gerçek Kuranı temsil ediyorum. Konuşan Kuran'ı bırakıp mızrak ucundaki kağıtlara teslim olmayın.'

Hazreti Ali, bu sözleri ile Kuran'ın şekilden (harf, yazı, kağıt, kitap) ibaret olmadığını, aslının anlam olduğunu vurguluyor ve Kuran'a yeni bir yorum getiriyordu.

Tanık Büyüktür

Aleviliğin özünde Kuran-ı Kerim'in insancıl ve toplumcu yorumu bulunur. Alevilerin Kuran'a bağlılıklarını Anadolu Alevilerinin en az 500 senedir kılavuz olarak kullandıkları Buyruklar açıkça gösterir. Alevilerin din bilgisi kitabı olan Buyruk'ta Alevi kitleye önderlik eden pir ve rehber anlatılırken deniliyor ki:

Pir ve rehberin kesinlikle Kuran'ı okuyup yazması gerekir. Şeriatta okuryazar olmayan müftü görülür mü? Tanrı'nın gönderdiği kitabı (Kuran ve diğer kutsal metinler) bilmeyen, Tanrı'yı nasıl bilebilir. İnsanlar doğuştan bilgi sahibi olsalardı, Tanrı, peygamberlere kitap göndermezdi. Kitapsız (Kuran'sız) pir, şeytandır. Talipler ise pire bağlıdır. Bu nedenle, taliplerin böyle cahil pirlerin izlerinden gitmemeleri ve sözlerine itibar etmemeleri gerekir. Kimi pirler, Aktan okurum, karayı bilmem' diyerek okuryazarlığı küçümserler. Böyle söyleyen pir, Kuran'ı inkar etmiş demektir. Pir (dede), Muhammed'e inen Kuran'da buyrulanlara göre hükmedip Hakk'ı Hak etti ise ne mutlu ona. O zaman Tanrı, 'Gel, sevabını al! Sen hesabını önce dünyada vermişsin.' deyip o piri cennete alacaktır.

İbadette Kuran


Alevilerin namazı sayılan cem töreni sırasında yeri geldiğinde Fatiha Suresinin tümü ve Kuran'ın başka ayetleri de okunur. Bu ayetler genellikle şu surelerden okunur: Bakara, Necm, Furkan, Al-i İmran, Kehf, Tahrim, Yusuf, Hacc, Haşr, Münafıkın, Talak, Feth, Maide, Araf, Saffet, Nur...

Pir veya mürşid (dede) yeri geldiğinde konuşmasını, başka surelerden ayetlerle pekiştirir ve başka duaları da sık sık okur.

Alevi edebiyatının büyük bölümü dinsel niteliklidir. Kuran, bu edebiyatın sembollerinin oluşmasında ciddi katkıda bulunmuştur. Ayetlerin dizelere serpiştirildiği Alevi edebiyatı Kuran ile derinlik kazanmıştır.

Namaz

İslam dini, insanlığı daha uygar bir hayat düzeyine getirmek için oluşturulan kurallar bütünüdür. Bu amaca ulaşmada, insanlığın Tanrı önünde düzene sokulması gerekli olmuştur. İbadetler de bu amaçla farz kılınmıştır.

Tanrı tektir ama insanoğlunun ona ulaşmak için kullandığı yollar, yöntemler pek bol, pek çeşitlidir. Bu yüzden Tanrı'ya giden her yol haktır, doğrudur, saygındır.

Geçmiş çağlarda aynı Tanrı'ya inanan insanlar, sadece tapınma biçimindeki farklılıklar yüzünden birbirlerine düşman edilmişlerdir. Bu işi de yönetici egemenler düzenlemiştir. Böylece halklar savaşa sürülmüş, düşmanlıklar körüklenmiş; peşinden yağmalar, kırımlar, felaketler yaşanmıştır.

Dinler arasındaki bu savaşlar zamanla dinlerin içine de yayılmıştır. İslam tarihi mezhep ayrılıkları yüzünden yaşanan felaketlerle doludur.

Halbuki temel olan, 'Allaha, onun peygamberine ve kitabına, bir de hesap gününe (ahirete)' inanmaktır. Bunun dışındaki şartlar, kişiyle Allah arasındadır.

Halbuki İslamda geçmişte ayrıntılar özün yerine geçirildi. Yunus Emre'nin deyişiyle, 'Peygamber yerine geçen hocalar / Bu halkın başına zahmetli oldu.'

Temel Hedef

Alevilerin çoğunluğu camide namaz kılmazlar. Buna bakan Sünni Müslümanlar, onları Müslümanlığın dışında görmek isterler. Halbuki Müslümanlığın temel ölçüsü, camide namaz kılmak değildir. O, ibadetlerden yalnızca birisidir. Temel olan, Kuran'ın da belirttiği gibi, 'Nefsini terbiye etmek ve insanlığa hayırlı işler yapmaktır.'

Öte yandan, Aleviler, kendi inançlarına göre namaz da kılarlar. Bu namaza halka namazı denilir. Cem töreni, kısaca bu namazın yerine getirildiği uzun bir törendir. Aleviler bu törende halka halinde oturup secde ederler ve dualar okurlar.

Yunus Emre Diyorki

Büyük ozanımız Yunus Emrenin şiirleri bunu açıkça gösterir. O der ki: 'Abdestimiz, namazımız; doğruluktur taatımız.' Yunus Emre, 700 sene önce asıl ibadetin doğruluk olduğunu vurguluyor. Bu büyük ozan namaz konusunda yine diyor ki:

'Zahir suya banmadan
El ayak depremden
Baş secdeye inmeden
Kılınır namazımız.'


Yunus yukarıda, Allahı yürekten anışın en büyük ibadet olduğunu vurguluyor. Bu yüzden de o ibadetin şekline değil özüne dikkat edilmesini istiyor. Bunu da 'Oruç, namaz, gusül, Hac / Hicabdır âşıklara' diyerek izah ediyor. Burada, söz konusu ibadetlerin reddi değil, onu aşan bir dindarlık söz konusudur. Alevi inanç dokusunu Yunus Emre'nin bu yaklaşımı belirlemektedir.

Asıl Namaz 'Salattır

Kuran'da namaz diye bir kelime yoktur. Bunun yerine salat' geçer. Salat, genel anlamda, Allah'ı yürekten duymak ve anmaktır. Bunun gösterilişi de onun önünde eğilmektir. Bu tapınma biçimi Sünni Müslümanlar ve Alevi Müslümanlar tarafından değişik biçimlerde yapılır. Aleviler, cemde dua edip secdeye vararak salatı yerine getirmiş olurlar.

Allah - Muhammed-Ali

'Canım kurban olsun senin yoluna Adı güzel, kendi güzel Muhammed' (Teslim Abdal)

Aleviler için Peygamberimiz Hz. Muhammed hem bir peygamber hem de çok kutlu bir zattır. Onun sıradan bir insan olmadığına, Alemlerin rahmeti olduğuna inanılır. Alem yaratılmadan önce Muhammed ile Ali'nin nurunun yaratıldığı kabul edilir.

Muhammed-Ali yolu olan İslamda önce dinin banisi peygamberimiz, sonra müminlerin Velisi kabul edilen Ali anılır. Ve İslamda kutsallık, yukarıdan aşağıya doğru, Allah, Muhammed, Ali diye sıralanır. Bu sıralama gülbenklere de girmiştir. Ali'nin peygamberden üstün tutulduğu biçimindeki bir yaklaşımın Alevilikle ilgisi yoktur ve Alevilere atılmış bir iftiradır. Peygamberin makamı nübüvvet makamı olup o Kuran'ı tebliğ etmiştir. Ali'nin makamı ise velayet makamı olup, o tebliğ edilen Kuran'ın hakiki anlamını müminlere açmakla görevli sayılmıştır.

Velinin varlık sebebi, nebi olmuştur. Alevilerin cem töreninde okudukları şu miraçlama bunu gösterir.

'Ali bizim Şahımız
Kabe, kıblegahımız
Miracdaki Peygamber
O bizim padişahımız.'


Görüldüğü gibi Alevilikte her zaman peygamber önde, Ali ondan sonradır. Bunun dışındaki anlatımlar Aleviliği bilmemekten veya Aleviliğe iftiradan kaynaklanan yanlış yaklaşımlardır.
 


Üst Alt